10 Mart 2012 Cumartesi

Kaybolan Cennet

Ademoglunun koşulsuz cennet ayağına serildigi gün yazıldı bu kader aslında...cennetten kovulma pahasına dişini geçirdiği meyva ile başladı bu hikaye...herseyin varolduğu ve mutlu olduğu cennetinde ilk günaha girmekten alikoyamadi kendini...sonra kendine vaad edilen oysa bir yürek kıpırtısına değiştiği cennetin hayaliyle avundu,avuttu!!! İstese değiştirebileceği bir geçmişle muallakta olan bir gelecegin arasında sıkıştı kaldı hep..ayakları onde bası ardına bakarak...varolduğuna inanmaktan vazgeçmediği ama kendi isteğiyle kovulduğu cennetine yürüdü..ardına bakarak...oysa gitmek istediği yer geldigi yerden farklı olmadı hiç... Kurduğu hayal hep yaşanan bir gecmisin tadindandaydi...Bir yerlerde cennettinizden vazgecmisseniz eğer ya da Havva'nın gönlü kalmasın diye bir kez isirmissaniz yasak meyvayı kaçarı yok kendinizi mahkum etmissinizdir gecmise...her gece kovulduğunuz cennete dönmek için dua etseniz de nafile artik...başka cennetler de göreceğim umudu ısıtmayacak içinizi; gunünüz insanoğluna adanmisken geceniz ve düşleriniz cennetinize bahsedilecek cunku siz; size verilen koşulsuz bir cenneti kaybetmenin pismanligiyla kavurulmaktab geri duramayacaksınız... o cennetin hayaletine mahkum olacaksınız!!! Geride bıraktığımız sehirler, yillar, yollar ve hayatlar... Animsadikca gerilediğimiz... Hatırladikca içlendigimiz... Ama hatirlamaktan hiç vazgeçmediğimiz...vazgecemedigimiz...gecmis insanı esir almaz cogu zaman ; insan o gecmise esir olmayı tercih eder... Kaybettiğinin etrafında doner durur... Pervane böceği misali... Ama kopamaz...ille de günaha girmek ister ille de canı yansın ister... Cenneti tekrar kazansa da o meyvayı yine ısırır aynı yürek kipirtisiyla... Taaa Adem baba yaratıldığın da yazıldı bu son aslında insanoğluna...yitirdiğini bulma cabası... kaybettiği gecmisine varma telaşı...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder